Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in SSCB`nin yeniden kurulması fikirleri ciddiye alınmalıdır. Bu açıklamanın ciddiye alınmasını gerektiren bir şey de Putin`in bu fikri 6 ay önce Rossiya televizyon kanalına verdiği röportajda seslendirmesi ve bu röportajın tam 6 ay sonra yayınlanmasıdır. Bu röportajın 6 ay sonra yayınlanmasını Putin`in istediğini tahmin etmek zor değil.

Elbette, “Putin böyle istiyor” diye “ikinci SSCB”nin yeniden kurulması gerçekçi değil. Fakat bu fikir ortaya atıldı ve Putin, bunu gerçekleştirmek için elinden gelen herşeyi yapacak. Buna göre de biz tüm önlemlerimizi almalıyız. Azerbaycan, bir kez daha Rusya veya SSCB adlı imparatorluğun bir parçası olmamalı. 200 yıl zor gücüne bu imparatorluğun baskısı altında yaşadık, hem topraklarımızı, hem de aydınlarımızı kaybettik. Bu bize yeter.

Tabii, 2 yıl önce “Azerbaycan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü`ne üye olmalı” diyenler, bu defa da Kremlin`in yeni fikrini destekleyebilirler. Fakat bu fikrin Azerbaycan`ın zararına olduğu her yerde ve her zaman vurgulanmalıdır. Uluslararası bir etkinlikte Rus gazetecinin, “Azerbaycan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü`ne üye olmak istiyor mu?” sorusuna, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, çok kısa ve öz cevap verdi: “Azerbaycan`ın böyle bir planı yoktur.” Bundan sonra hakimiyet içerisindeki Rusya ile yakınlaşma taraftarları, daha temkinli bir tavır aldılar.

Putin`in yeni imparatorluk girişimleri karşılığında resmi Bakü, Türkiye ile ittifakı güçlendirmek hakkında düşünmeli. 25 Şubat 2020`de Azerbaycan-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 8. Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı sonrası Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev`in katılımıyla 14 iş birliği anlaşması imzalandı. Daha sonra Cumhurbaşkanları ortak basın toplantısında konuştular.

Basın toplantısında iki devlet arasında farklı alanlarda atılacak adımlar hakkında konuşuldu. Mesela, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 4,5 milyar dolardan 2023 yılına kadar 15 milyar dolara çıkarmak gerektiği vurgulandı. Veya Türkiye`den Nahçıvan`a hem demiryolu, hem de 160 kilometrelik bir doğal gaz hattının kurulacağı bildirildi. Fakat toplantıda imzalanan en önemli anlaşma, iki ükenin askeri iş birliğinin geliştirmesi hakkındaki anlaşmaydı.

İlham Aliyev, Türkiye`den yeni askeri silahlar alınacağını bildirdi. Aliyev`in bu açıklamasına Erdoğan, “Ordularımızın güçlü olması çok önemli. Bu bağlamda savunma sanayilerimizi güçlendirmek önemlidir.” sözleriyle destek verdi.

Böylece, askeri iş birliğinin yeni bir aşamasına girileceği ve iki ülkenin yakın zamanda birlikte askeri teçhizat üreteceğine işaret edildi. Türkiye`den gelen haberlere göre artık bu yönde adımlar atılıyor.

Vladimir Putin “SSCB`yi yeniden kurmalıyız” diyorsa eğer ve bu fikir Azerbaycan`ın milli ve güvenlik çıkarlarına ters düşüyorsa, bizim için alternatif yol, Türkiye ile siyasi ve askeri ittifakı güçlendirmektir. Aslında Putin`in ortaya attığı bu fikir, Azerbaycan-Türkiye ittifakını güçlendirmek için bize yeni imkanlar açıyor. Şimdi en önemlisi bu imkanları yeteri kadar kullanmaktır. İki ülke arasında ortak askeri üretimin başlatılması, ittifakın yeni bir aşamasına geçiş olarak kabul edilebilir.

Atlas Araştırmalar Merkezi