1988 yılından başlayarak Azerbaycan'ın ayrılmaz parçası olan Dağlık Karabağ'ın Azerbaycanlıların oturduğu 126 bölgesinden onların zorla göçettirilmesi planı gerçekleştirildi. İşte bu zaman XX yüzyılın en trajik olaylarından birisi Dağlık Karabağ'da 6 binlik nufusu olan Hocalı kenti Ermeni silahlı kuvvetlerince Sovyet birliklerinin desteğiyle bir gecede yerlebir edildi, 613 kişi sivil vahşice, işkenceyle katledildi, 150 kişi kayıplara karıştı. Bu kanlı gecede 1000 kişi sakat bırakıldı, 1275 kişiyse içlerinde ihtiyarlar, kadınlar, çocuklar da vardı, rehin alınarak korkunç işkenceler gördü. Ermenistan silahlı birliklerinin 1988 yılından itibaren ülkemize karşı uyguladığı askeri saldırılar sonucunda Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Dağlık Karabağ'ın yanı sıra, onun hemen yanında bulunan 7 bölge işgal edildi, Dağlık Karabağ'ın civar bölgelerinde oturan 600 binden fazla soydaşımız zorunlu göçmen sıfatıyla kendi topraklarından göçetmek zorunda kaldılar ve ülkenin çeşitli bölgelerinde oturmağa başladılar. Ayrıca cumhuriyetimizin Ermenistanla veya Dağlık Karabağla siniri bulunan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Ağcabedi, Ağdam, Ağstafa, Füzuli, Terter, Goranboy, Gedebey, Kazah ve Tovuz bölgelerinin sınır yerleşim birimlerinden 100 binden fazla soydaşımız güvenlik açısından kendi evlerinden göçetmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca ülkemizde 11 bin kişi "mülteci" statusunu almak niyetinde olan yabançı uyruklu şahıslar mevcuttur. Onların büyük bir kısmını Çeçen uyruklu Rusya vatandaşları, Afganistan, İran, Irak, Filistin'den olan kişiler oluşturmaktadır. Böylece, şu anda Azerbaycan'da bir milyona yakın mülteci, göçmen ve "mülteci" statusunu almak niyetinde olan yabançı uyruklu şahıslar vardır. 1988-1992 yılları arasında Ermenistan'ın askeri saldırısı sonucunda 20 bin Azerbaycanlı öldü, 100 bin kişi yaralandı, 50 bin kişiyse sakat bırakıldı. Çatışma sırasında 4852 kişi (54 çocuk, 323 kadın, 410 ihtiyar olmakla) kayıplara karıştı, onlardan 1368 kişi (169 çocuk, 338 kadın, 286 ihtiyar olmakla) esaretten kurtarıldı, 783 kişidense (18 çocuk, 46 kadın, 69 ihtiyar olmakla) bugüne kadar haber alınamadı. Uluslararası Kızılhaç Komitesi verilerine göre 439 kişi rehinken ölmüştür.
Dağlık Karabağ bölgesinde ve civar bölgelerde Azerbaycan'ın milli kültürel anıtlarına Ermenilerin vurdukları hasarı net hesaplamak mümkün değildir. Çünkü talan ve tahrip edilmiş maddi manevi kaynaklar sadece Azerbaycan'ın değil, aynı zamanda tüm dünya uygarlığının eşsiz kültürel örneklerindendir. İlkin ve tam tespit edilmemiş verilere bakılırsa, manevi psikolojik hasarlarla beraber Azerbaycan ekonomisine 60 milyar ABD doları tutarında hasar vurulmuştur.
1 Ocak 2011 tarihine kadar Azerbaycan Cumhuriyeti Esir, Kayıp ve rehin alınmış vatandaşlarla ilgili Devlet Komisyonu tarafından tescil edilmiş esir, kayıp ve rehin alınmış kişilerin toplam sayısı 4049 kişi olmuştur. Bunlardan 3273`ü asker, 771`iyse savaşla ilgisi bulunmayan sivillerdir. 5 kişinin asker veya sivil olduğu henüz bilinmemektedir. Sivil şahıslardan 47 kişinin rehin alınırken çocukları vardı (bunlardan 17`si kızdır), 247 kişi kadın, 347 kişi ihtiyardır(onlardan 149`u kadındır).
Bugüne kadar esirlikten 1399 kişi geri döndü. Bunlardan 343`ü kadın, 1056`i erkektir. Aynı zamanda 170`i çocuk (65`i kız), 289`uysa ihtiyardır (112`si kadındır).
Devlet Komisyonu'na verilen bilgilerin analizi sırasında 553 kişinin rehinelik sırasında katledildiği veya çeşitli nedenlerle vefat ettiği tespit edilmiştir. Bunlardan 104`ü kadın, 448`ü erkektir. 137 kişinin sadece ismi bilinmektedir, 74 kişininse kimliği daha belirlenememiştir.
Kesin olgular gösteriyor ki, Ermenistan tarafı esir ve rehineler konusunda bilgileri Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nden saklamaktadır. Bu liste Ermeni tarafından rehin alınmış, daha sonra rehinelikten kurtarılmış vatandaşlarımızın ve diğer kaynakların tanık ifadeleri üzerine tertip edilmiştir.
Esir alınan kişilerin serbest bırakılması, kayıp kişilerin araması üzere Almanya, Rusya ve Gürcistan insan hakları kuruluşlarının üyelerinden oluşan Uluslararası çalışma örgütü ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi bu kişilerden bir kısmının gerçekten de esir alınması ve sonraki yaşamlarıyla ilgili bilgilerin saklanıldığına dair gerçekleri kabul etmektedirler.
Azerbaycan tarafına verilen bilgiler belirtilen listedeki kişilerin büyük bir kısmının Ermeni esaretindeyken öldürülmüş veya işkence ve hastalıklardan öldükleri, az bir kısmınınsa şu anda Ermenistan'da ve işgal altında bulunan topraklarda ağır fiziksel işlerde köle olarak kullanıldığı ihtimal edilmektedir.
Kaynak:
Azerbaycan Cumhuriyeti Esir, Kayıp ve rehin alınmış vatandaşlarla ilgili Devlet Komisyonu
www.azerbaijan.az
Mülteci ve Göçmenlerin İşleri üzere Devlet Komitesi
Baxış sayı: 611