Azerbaycan topluluğunun rehberi Tural Genceliyev, evlerini terk etmek zorunda kalan Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ sakinlerinin acılarını ve eski evlerine geri dönme konusundaki coşkulu isteklerinden bahsetti. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ topluluğunun Ermeni tarafıyla çatışmayı çözmek ve adil bir barış, Azerbaycan'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü, sürdürülebilir bölgesel istikrar ve güvenlik sağlamak için yapıcı bir diyaloga hazır olduğunu ve Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan ve Ermeni topluluklarının tekrar uluslararası sınırlar çerçevesinde barış içinde yaşayabileceklerine dair güven ifade ettiğini belirtti.

Tural Genceliyev, Azerbaycan’ın ülke içinde yerinden olmuş kişilerin, anlaşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesini istediğini ve buna hazır olduğunu ve aynı zamanda topraklarını kan dökmek pahasına savunabileceklerini belirtti. Tural Genceliyev, Ermeni lobisinin tehditlerinden korkmayan cesur insanların Bakü`ye gelişinin, Azerbaycan ve Ermeni diasporası arasındaki gelecekteki ilişkilerin temeli olarak değerlendirilebileceğini belirtti. “Sadece cesur insanlar, kimin kim olduğu ve neyin ne olduğu hakkındaki gerçekleri aktarabilirler. Herhalde,yalnız onlar öncüler olarak, “İyi ve Kötü” kavramını Karabağ ve Ermenistan'daki sıradan bir vatandaşa iletebilirler. Bugün, barikatların önünde duran insanlar, Azerbaycan'ın bütünlüğünü tanımaları ve tekrar arkadaş olmaya ve iletişim kurmaya başlamaları gerektiğini anlayacaktır". O, Ayrıca Azerbaycan topluluk temsilcilerinin bir barış girişimi ile Karabağ'a gitmeye hazır olduğunu ve Ermenistan hükumetini ve Ermeni Karabağ toplumu temsilcilerini bu girişimi desteklemek ve diyalogun başlamasını sağlamak için destek vermeğe çağırdığını belirtti.

Ermenistan-Azerbaycan Barış Platformu üyesi olan Erik Kaçaturov, Dağlık Karabağ anlaşmazlığından bahsetti ve Azerbaycan'dan ayrılmak zorunda olan binlerce Ermeni'nin burayı anavatanı olarak kabul ettiğini ve huzurlu ve dostane bir komşuluk ilişkisile önceki yaşamlarına geri dönmek istediklerini söyledi. Ermenistan’daki ayrılıkçı politikanın ve Azerbaycan karşıtı propagandasının, milliyetçi sloganların ve tarihsel gerçeklerin sahteleştirildiği koşullarında büyüyen genç neslin bilincine bir etkisi olduğunu belirtti. Bu nedenle Erik Kaçaturov, oğlunu ve karısını bu seferde kendisile götürdü ki, gençler Azerbaycan'ın gelişimini, yerli halkın açıklığı ve misafirperverliğini görsün ve Azerbaycan karşıtı propagandaların garezli olduğunu anlasın. O iki ülkenin 30 yıldır dervam eden ihtilafının barışçıl çözümü için her iki ülkenin siyasi iradesini ve Azerbaycan ve Ermeni halklarının ortak fikirlerini birleştirmeğe çağırdı.

Ermenistan-Azerbaycan Barış Platformu'nun görevlerinden bahseden kurum müdürü Dilara Efendiyeva, Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ çatışmasının barışçıl çözümünü destekleme ve "barış anlaşması" elde etmek için ilk olarak İki ülke arasındaki saldırganlık faktörünü ortadan kaldırma ihtiyacı olduğu hakkında konuştu. Barışın teşviki ve atılması gereken adımlar takdir edilmelidir. İnsanlar uzun zamandır barışın gerçeğe dönüşmesini umuyorlardı ve şimdi bu sürecin gerçekliğine duyulan güveni arttırmak için somut çaba sarf etmek gerekiyor.

Bu adımlar ciddi sonuçlara, insani sorunların hallolmasının yanı sıra toprakların kurtarılması ve ÜİYOK'lerin evlerine dönmeleri için koşulların yaratılmasına yol açacaktır. Toprakların kurtuluşunun başlaması ve insani sorunların çözümü toplumdaki mevcut gerginliğin azalmasında çok güçlü bir etki yaratacaktır.

Toplantıya katılan Dağlık Karabağ’ın Azerbaycanlı topluluğunun üyeleri Hatira Valiyeva, Gülnar Alakbarova, Ahmed Mahmudov ve Narmina Badalova, çatışmanın barışçıl çözümü ve tüm ÜİYOK’lerin evlerine dönme arzusuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Sevinçlerini ve kederlerini paylaştıkları komşuların eçliğinde yaşadıklarını ve eşit derecede misafirperver bir ülkede büyüdüklerini belirttiler. Ve iki dost halkı sadece uzun bir siyasi çatışma döneminin ayırdığını söylediler.