Karabağ Azerbaycan'ın eski tarihi beldelerinden bir tanesidir. Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olan Karabağ'ın ismi Azerbaycancadaki "Kara" ve "bağ" sözlerinden oluşmaktadır. Azerbaycan halkının kendi öz toprağının bir parçasına verdiği "Karabağ" sözü ilk kaynaklarda VII yüzyıldan bu yana kullanılmağa başlanılmıştır.
Karabağ'dan bahsederken ilk once akla bir soru gelmektedir: Karabağ neresidir, Azerbaycan'ın hangi topraklarını kapsamaktadır? Bu sorunun cevabı bugün daha günceldir ve Ermeni bölücüleri tarafından oluşturulan "Dağlık Karabağ sorunu"nun anlaşılması için büyük önem taşımaktadır. Verilmiş soruya cevap için ilk kaynağa dönelim. Zamanında bu alanı kapsayan Azerbaycan devletinin - Karabağ Hanlığı'nın veziri olmuş Mirza Cemal Cavanşir Karabağlı kendisinin "Karabağ tarihi" (1847) eserinde bu konuyla alakakı yazıyordu: "Eski tarih kitaplarının yazdığına bakılırsa, Karabağ eyaletinin sınırları şöyledir: güney taraftan Aras nehri: Hudaferin Köprüsü'nden Kırıkköprüye kadar. Doğu taraftan Kür nehri, Cevad bölgesinde Aras nehrine kavuşarak Hazar denizi`ne dökülür. Kuzey taraftan sınırlar Karabağ'ın Yelizavetpolla (Gence gubernyası`nın eski isimlerinden) Kür nehrine kadar onun bir çayı olan Goran çayı`na kadar gitmektedir ve Kür nehri değişik bölgelerden geçerek Araz çayına ulaşır. Batı taraftaysa sınırları Kuşbek, Salvartı ve Erikli isimli yüce Karabağ dağları oluşturmaktadır."
Rusya işgali ve sömürgeciliğinin ilk döneminde Karabağ topraklarının ve sınırlarının böyle net tarif edilmesi şunun göstergesi olabilir:
1. bu olguyu doğrudan Karabağ'ın yönetimiyle uğraşan bir devlet adamı yazıyor, dolayısıyla, bu olgu resmi belgelere dayalı resmi sözdür, Rusya'nın hizmetinde olan devlet adamının resmi sözüdür;
2. diğer yandan bu olgu sadece gerçeğe, deneyime dayalı kalmayıp ilk kaynaklarla de kanıtlanmıştır. Mirza Cemal'in konumunun doğruluğunu göstermek için eski tarih kitaplarına başvurması sadece basit bir raslantı olamaz.
Görüldüğü üzere, siyasal-coğrafi mekân olarak, tarihte hep "Dağlık Karabağ" değil, tüm durumlarda, yani Karabağ'ın tüm topraklarını - dağlarını, ovalarını kapsayan genel bir "Karabağ" kavramı olmuştur. Dolayısıyla, "Dağlık Karabağ" kavramı daha sonra oluşmuş biur kavramdır, bölücülük niyetiyle Karabağ'ın bir bölümüne verilmiş isimdir. Mantık da bunu kanıtlamaktadır: eğer Dağlık Karabağ varsa, o zaman ovalık Karabağ da mevcuttur. Gerçeklik da şöyledir: bugün Azerbaycan'da hem Dağlık Karabağ var, hem de ovalık Karabağ var. Ister ovalık, isterse de dağlık Karabağ hep, tüm tarihi dönemlerde bir halkın - Azerbaycan halkının vatanı olmuştur, dilinde "siyah" ve "bağ" sözleri olan halkın. Azerbaycan halkının yüzlerce eski, ender halk yaradıcılığı örnekleri, müzik incileri işte hep Karabağ'da oluşmuştur, Karabağ'la ilgilidir.
Karabağ bölgesinde birkaç nesil Azerbaycan arkeoloji uzmanlarının çabasıyla Kuruçay kültürü (Paleolitik dönem), Leylatepe kültürü (eneolit dönemi), Kür-Aras kültürü (ilk tunç dönemi), Üzerliktepe kültürü (orta tunç dönemi), Hocalı - Gedebey kültürü (son tunç ve ilk demir dönemi), yanı sıra antik ve ortaçağa ait yüzlerce tarihi anıt incelenerek dünya bilimsel kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Tüm bu yapıların sadece Azerbaycan halkının geçmişine ait olması dünya arkeoloji bilimi tarafından yıllardır bilinmektedir ve bu yapıların Ermeni tarihiyle hiçbir ilgisi yoktur.
Dağlık Karabağ Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgesidir, yani genel olarak Karabağ'ın bir parçasıdır. Sovyet döneminde, 1923 yılının Temmuz ayında arazisi 4,4 bin kv.km veya Azerbaycan Cumhuriyeti genel arazisinin yüzde 5,1`ni oluşturan Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi kuruldu. Özerk bölgeye Şuşa, Askeran, isimleri değiştirilmiş ve Ermenice seslendirilen Hadrut bölgesi, Mardakert, Martuni bölgesi ve bölgenin merkezi olarak Stepanakert (bu şehrin ismi de Sovyetler Birliği`nin kurulduğu ilk yıllara kadar Hankendiydi) şehri dahildi. Dağlık Karabağ şimdiki Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır. Günümüzde civar bölgelerle birlikte Ermenistan Cumhuriyeti'nin işgali altında bulunmaktadır. Tarih boyunca Azerbaycanlıların yaşadığı bölgedir. 1820 yılından itibaren Ermenilerin Azerbaycan'a toplu şekilde aktarıldığı bölgelerden bir tanesidir.
Dağlık Karabağ sorununun kökleri 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır, daha eskilere gitmesi imkansızdır. Zira, Ermeniler Karabağ'da İran siyasi amaçlı faaliyetleri sonucunda İran yaylasından ve Anadolu'dan aktarılmışlardır. Yavaş yavaş çoğalan Ermeniler toprak iddiasıyla çıkış yapmağa başlamışlardır. Henüz Karabağ Hanlığı döneminde onlar bölücü faaliyetlerle uğraşarak hanlığa dış güçlerin seferlerini oluşturmuşlardır. 1805 yılında Karabağ Hanlığı Rusya tarafından işgal edildikten sonra buraya, ayrıca Erivan, Nahçıvan topraklarına Ermenilerin aktarılması süreci iyice hızlandı. Hatta Türkmençay Anlaşması`na (1828 yılı) bu süreci resmileştiren kimi bölümler de eklenmiştir.
XX yüzyılın başlarındaysa Ermeniler Karabağ, Erivan ve Nahçıvan topraklarına iddiada bulundular ve İran ve Rusya'dan bu konuda ciddi destek aldılar gördüler. 1918 yılında bu amaçla Azerbaycan'ın her yerinde soykırım yapıldı. Amaç "Denizden Denize Büyük Ermenistan" yaratmaktı. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra eski Azerbaycan toprağı Erivan'ın Ermenilere taviz verilmesiyle (1918 yılında) görünüşte her şey çözülmüş gibi gözükmekteydi. Sovyet döneminde Zengezur ve Göyçe de Ermenilere verildi. Böylece Rusya ve İran sadece Türkiye ve Azerbaycan'ı ayırmadı, ayrıca Nahçıvan`ı da Azerbaycan'dan kopardı. Sovyet döneminde defalarca Karabağ'ı Ermenilere vermeğe çalışsalar da, bu gerçekleşmedi.
Sovyetler Birliği`nin dağılmasına yakın artık Ermeniler Karabağ'da iyice aktirfleşmişlerdi ve 1988 yılından itibaren askeri operasyonlara başladılar. Askeri operasyonlar 1994 yılında ateşkesle durduruldu, Dağlık Karabağ ve ona komşu diğer Azerbaycan'ın 7 bölgesi - Laçın, Kelbecer, Ağdam, Fuzuli, Cebrail, Kelbecer, Zengilan Ermenistan tarafından işgal edildi. Dağlık Karabağ'da bölücü rejim 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. Hiçbir uluslararası yasanın hukuksal taleplerine uymayan bu “bağımsızlık” şimdiye kadar haklı olarak dünyada hiçbir ülkesi tarafından tanınmamıştır.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ Özerk İli
Arazisi - 4400 kv.km Nüfus (1989 - cu il) - 189 085 Ermeniler - 145 450 (%76,9) Azerbaycanlılar - 40 688 (%21,5) Ruslar - 1922 (% 1) Diğerleri - 1025 (%0,6)
Dağlık Karabağ bölgesi ve civar bölgelerin işgal tarihi
Dağlık Karabağ - 1988-1992 (Şuşa – 08 Mayıs1992) Laçin – 18 Mayıs, 1992 Kelbecer – 2 Nisan, 1993 Ağdam - 23 Temmuz, 1993 Fuzuli – 23 Ağustos, 1993 Cebrail – 23 Ağustos, 1993 Kayseri – 31 Ağustos, 1993 Zengilan – 29 Ekim, 1993
Azerbaycan`a saldırının kurbanları
Ölenler - 20000 Sakatlar - 50000
Azerbaycan Bakanlar Kurulu Nezdinde Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında kayıp ve ziyanın değerlendirmesini yapan Çalışma Grubu’nun verilerine göre Dağlık Karabağ çatışmasında Azerbaycan’ın uğradığı maddi kayıp toplamda 800 milyar doların üzerindedir.
Baxış sayı: 648