CNN TÜRK Haber Koordinatörü İrfan Sapmaz, 1992 yılında yaşanan 'Hocalı Katliamı'na dair ayrıntıları ve dünyanın yaşanan katliama nasıl sessiz kaldığını canlı yayında Büşra Sanay'a anlattı. Sapmaz, "Dünya hala Hocalı Katliamı ile ilgili kör ve sağır" dedi. Yaşananları dünyaya duyuran Sapmaz, katliamın üzerinden 27 yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir yargılama olmamasının altını çizdi.

1992 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece yaşanan katliamı dünyaya duyuran İrfan Sapmaz, o dönem yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Sovyetler Birliği kapalı bir coğrafyaydı. 1988'li yıllarda aslında Azerbaycansesini duyurmaya çalıştı. 1989 yılında ilk kez İran üzerinde Azerbaycan'a girdim. Kızıl Ordu tankları Bakü'ye girdiğinde Azerbaycan Türkleri'nin sesini duyurmak için girmiştim. Ancak 1991'li yılların başında Karabağ'da çatışmalar başladı. Azerbaycan topraklarıydı orası ancak Rus destekli Ermeni birlikleri Karabağ'a saldırılara başlamışlardı. 1992 yılında 25 Şubat'ta Şuşa'daydım. Oradaki çatışmaları yerinde izledim. Azerbaycan halk cephesi vardı orada. Hocalı'da büyük bir katliamın başladığı haberi geldi. Halk cephesinde bulunan ve öğretmen olan Allahverdi Bagirov diye bir komutan vardı. O komutan ile birlikte Azerbaycan Türkleri ile yola çıktık. Onlar asker değil sivildi. Ellerinde ne varsa av tüfekleri, birkaç kalaşnikof. Asgeran tepesi Hocalı Katliamı'nın yaşandığı bölgede. Ancak oraya kadar ulaşabildik. Biz artık Hocallı Katliamı'nın yaşadığı bölgeyi tepelerden görebiliyorduk. İçeriye giremiyorduk. Kızıl Ordu'ya ait 366'ıncı alay vardı. Ermenilerle birlikte, yaklaşık 3 bin kişinin yaşadığı Hocalı kasabasına saldırı düzenlediler. Geceden başlayan bir sadırıydı bu. Asgeran tepesinde bu kez o katliamdan kaçmaya çalışan kadınlar ve çocukları görüntülemeye başladım. Gün boyu orada büyük bir çaresizlik yaşadık. Bir günde 613 kişi hayatını kaybetti. O gün sabahın erken saatlerinde başlayan bu katliamı görüntülemeye başladım. Gün içerisinde çektiğim bütün fotoğraf ve görüntüleri bir an evvel ulaştırmak istedim. Bakü'ye gelip İstanbul'a gelmek istedim. Fakat bir tek uçak vardı. Akşam saatlerinde havalimanına geldim. Hiç unutmuyorum. Uçakta yer yok. Hurşid Nuriyev diye havalimanından sorumlu bir kardeşimiz vardı. O görüntüleri yetiştirmem için uçaktan birini indirdiler. Uçağı bindik geldik. 26 Şubat tarihinde çekmiştik biz bu görüntüleri. 27 Şubat günü Hürriyet Gazetesi'nde yayınlandı. Ardından görüntüler TRT'de yayınlandı. Ancak buna rağmen batı bunu görmediler. Böyle bir katliamın olmadığını söylediler. Benden 2 gün sonra Azerbaycanlı gazeteciler katliamın yaşandığı bölgeye gittiler. Dağlarda karlar içerisindeki Azerbaycan Türkü kardeşimizin cesetlerine ulaştılar. Daha sonra inkar edilemez bir noktaya geldi. Ve tüm görüntüler dünyaya yayıldı. Ancak maalesef Dünya hala Hocalı Katliamı ile ilgili kör ve sağır. 27 yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir yargılama olmadı.