Moisey Kalankatlı veya Musa Daşkurançı- Kafkasya Albanları`nın Uti kabilesinden olan tarihçi, "Alban ülkesinin tarihi" eserinin yazarı. Moisey Kalankatlı kudretli Alban hükümdarı Cavanşir`le aynı dönemde yaşamıştı. İşte bu dönemde Albanya`nın politik ve kültürel ihyası dönemi olarak bilinmekteydi. Askeri yeteneği, akıllı ve esnek politikasıyla Albaniya`nı eski topraklarına, güneyde Aras nehrinden, kuzeyde Derbend'e kadar olan araziye kavuşturan ve restore eden, bağımsız iç ve dış politikayı yürütmesini bilen, Alban Kilisesi'nin bağımsızlığını koruyan Cavanşir, kuşkusuz, özel yazılı anıtta kendi döneminin inikasını görmek arzusuyla Moisey Kalankatlı`ya "Alban Tarihi" kitabını sipariş vermişti.
Cebrail Ata (VIII yüzyıl)
Cebrail Ata VIII yüzyılda yaşamış Sultan Ahmet adlı bir hükümdarın yakın adamlarından birisi olmuş ve Ziyaret dağı`ndan Aras nehrine kadar araziler Cebrail Ata`ya ve torunlarına ait olmuştur. Bu bilge kişi henüz yaşarken çevresinde büyük saygınlık kazanmış, vefat ettikten sonra kendi köşkünün en güzel yerinde - Alpaşa dağı`nın üzerinde gömülmüştür. Cebrail köyünün kuzeyinde "Cebrail ata" adıyla ünlü olan bu mezarın uzunluğu 4,5 metre, genişliği 2,4 metre, yüksekliği 1,8 metredir ki, oradaki mezar ve eski yerleşim yerlerinin izleri şimdiye kadar kalmaktadır.
Haçınlı Vahtang (XII yy)
Vahtang, Hasan Monak ve Mamahatun`un oğludur. O, Arzuhatun Arsruniyla evlenmiştir. Babasından tüm Haçın arazisine hakemlik hakkını miras bırakmıştır. 1184 yılında Vahtank`ın sarayında Mhitar Goş kendisinin ünlü "Kanunname"sini tamamlamıştır. Onun döneminde büyük ölçüde yapılanma çalışmaları yapılmıştır.
I Hasan (XIII yüzyıl)
XII yüzyılın sonu-XIII yüzyılın başlarında Haçın knyazı. Eğemenliği merkezi Zar köyü olan Yukarı Haçın arazisini kapsıyordu. Sarkis Zakari`nin kızı Defne hatunla evli olmuştur. I Hasan'ın tarihi kaynaklarda son anılması 1204 yılına aittir.
Hasan Celal (1215-1261)
Önemli siyaset ve devlet adamı olup kendisini Alban hükümdarı adlandıran Hasan Celal ünlü Mehraniler soyundan gelmekteydi. Haçın hükümdarıydı. XIII yüzyılda mevcut olmuş bu knyazlık şimdiki Karabağ'ın önemli bir bölümünü kendi sınırları içine almaktaydı. Hasan Celal'in hakimiyette olduğu yıllar Alban Devleti`nin Rönesansı olarak kabul edilmektedir. Bu devrde ülkenin ekonomik, kültürel ve siyasi gelişimi had safhadadır. Yaptığı inşaat çalışmalarından özellikle tüm Kafkasya Hıristiyan mimarisinin başyapıtlarından sayılan Genceser Manastırıdır (1216-1238)
Sarı Aşık (XVII yüzyıl)
XVII yüzyıl Azerbaycan aşıklarından olan Sarı Aşık`ın doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Sarı Aşık Laçin ilinin Gülebird köyünün yakınında, Hekeri nehrinin sağ kıyısında XVII yüzyıllarda mevcut olan ve şu an harabeleri bulunan Karadağlı köyünde doğmuş, yaşamış ve Karadağlı köyünün yakınında mevcut olan Gülebird köyünün arazisinde gömülmüştür.
Arkeologlar 1927 yılında mezarı açarak onun gerçekten de XVII yüzyılda yaşadığını tespit etmişlerdir. Sarı Aşık `ın hayatını konu edinen "Yahşi ve Aşık" destanı halk arasında ta günümüze kadar ulşamıştır. 1993 yılında Ermeni vandalları Sarı Aşık'ın mezarını da tamamen dağıtmışlardır.
Penah Ali Han (1693-1763)
Karabağ Hanlığı'nın kurucusu. Penah Ali Han Sarıcalı Cavanşir Karabağ'ın ünlü Cavanşir soyundandı. O, 1693 yılında doğdu. Cesur bir komutan ve devlet adamı olarak ün kazandı. Onun iktidarı döneminde büyük ölçekli inşaat ve yapılanma çalışmaları yapıldı, Şahbulak Kalesi, Askeran kalesi inşa edildi. Fakat gördüğü işler içerisinde en önemlisi 1750 yılında yapımına başladığı ve ilk olarak Penahabad, daha sonraysa Şuşa olarak bilinen şehir kalesi oldu.
Molla Penah Vakıf (1717-1797)
Vakıf 1717 yılında Kazak yakınlarında bulunan Salahlı köyünde doğdu. Onun dedelerinin Muhammed Fuzuli'nin de ait olduğu Bayat aşiretinden olup. XVIII yy. Ortalarından Gürcistan sınırından ortam gerildiğinde bazı aileler Kazak`tan Karabağ ve Gence'ye göçetmek zorunda kalıyorlar. Vakıf'ın ailesi de göçmenlerin arasındaydı. Karabağ'a geldikten az sonra Vakıf Terterbasar`dan Şuşaya taşınıyor. Burada okul açan şair hızla şehir halkı arasında hem güzel öğretmen, hem de yetenekli şair olarak tanınmaya başlar. Vakıf'ın ömrünün son günlerine kadar sarayda yaşaması bilinmektedir. O, öncelikle eşik ağası, yani, İçişleri Bakanı, daha sonra ise baş vezir olarak görev yaptı. Karabağ Hanlığı'nın veziri görevinde Vagif kendini gayet iyi devlet adamı, bilge ve ileri görüşlü bir politikacı olarak gösterebilmiştir.
İbrahim Halil Han Cavanşir (1732-1806)
İbrahim Halil Han 1758 yılından hanlığın sonuna kadar Karabağ Hanlığı'nın hanı, Tümgeneral. İbrahim Halil Han döneminde Karabağ Hanlığı çok büyük bir hızla gelişme kaydetti. Onun Hanlığı döneminde Ağa Muhammed Han Kaçar Şuşaya iki kez saldırdı. Birinci saldırı (1795) geri püskürtülse de ikinci kez (1797) Şuşa kalesi düştü, fakat Şah Kaçar bu gece kendi çevresi tarafından öldürüldü. 1806'da İbrahim Halil Han Rus işgalcileri tarafından katledildi.
Kasım Bey Zakir (1784-1857)
Kasım Bey Zakir 1784 yılında Şuşa şehrinde doğdu. Zakir ilk eğitimini Şuşa'da medresede(dini okulda) aldı, Arapça ve Farsçayı öğrendi. Bu dilleri bilmesi ona Ortadoğu'nun Firdevsi, Nizami, Sadi, Hafız gibi ünlü söz usadlarının eserleri ile tanışmak olanağı sağladı. Zakir`in güldürü ve hicivleri genel olarak çar hakemleri ve çarlığın sömürgeci yasa ve kuralları aleyhine yazıldı. Zakir`in hicivlerinde en acımasız eleştirilenler güçsüzlerin ve acizlerin haklarını yiyenlerdir. O, 1857 yılında Şuşa'da vefat etti ve şehrin Mirza Hasan mezarlığında gömüldü.
Mir Mehdi Hazani (1819-1894)
Mir Mehdi Mir Haşim bey oğlu Hazani 1819 yılında Karabağ'ın Bergüşad ilçesinin Memer köyünde doğdu. İlköğretim eğitimini molla yanında aldı. Daha sonra medresede eğitim gördü. Molla Rafi Bey Mirza Mehmed Bey oğlu Şıhımlı`nın daveti üzerine Dizak köyüne göçetmişti. Bir süre bu köyde öğretmenlik yaptıktan sonra damadının davetlisi olarak, 1859 yılında Tuğ köyüne yerleşmişti. O, burda da öğretmenlik yapmıştı. Mir Mehdi tarihçiydi. Onun yaşamındaki en önemli yapıtı onun "Kitab-tarihi-Karabağ" yapıtıdır. Mir Mehdi aynı zamanda şairdi. Hazani mahlasıyla şiirler yazıyordu. Mir Mehdi Hazani 1894 yılında öldü.
Hurşudbanu Natevan (1832-1897)
Natevan 15 Ağustos 1832 yılında Şuşa'da doğdu. Mehdikulu Han kızına kendi annesi Hurşudbanu`nun ismini verdi. Hurşudbanu ailenin tek çocuğu, hem de Karabağ hanlıklarının son varisi olduğundan, sarayda “Dürr –ü Yekta” (Tek inci), halk içindeyse “Han kızı” diye anılır.XIX yy.-da zengin ailelerin çocuklarına yerli dille beraber, ayni zamanda Arapça ve Farsça da öğretildiğinden, Han kızı da bu dilleri öğrendi, onların aracılığıyla klasik şiirin ilkelerine vakıf oldu.Hurşudbanu Natevan parlak yetenek ve öncü ideallere sahip olan birisiydi. Hurşudbanu Natevan döneminin en önemli insanlarından birisi olarak, sadece Azerbaycan'da değil, tüm Kafkasya'da iyiliği ve hayırseverliğiyle tanındı. O, fakirlere yardım etti, Şuşa`da çeşmeler yaptırdı.Hurşudbanu Natevan 1 Ekim 1897 yılında öldü ve Ağdamın "İmaret" mezarlığında gömüldü.
Mir Muhsin Nevvab (1833-1918)
Mir Muhsin Nevvab 1833'de Şuşa'da Hacı Seyyid Ahmed'in ailesinde doğdu ve tüm yaşamı süresince Şuşa kentinden ayrılmadı. İlk eğitimini molla mektebinde almış Nevvab Arapçayı, Farsçayı, Türkçeyi mükemmel öğrendi, daha sonraysa Abbas Sarıcalı medresesinde astronomi, kimya, matematik ve diğer bilimlerin temel yasalarına vakıf oldu. Mir Muhsin Nevvab'ın ünlü müzik tezi Vüzuhül-Erkam ilk kez 1913 yılında Bakü'de yayınlanmıştır. Nevvab hem de güzel ressam olmuştur. Nevvab 1918 yılında Şuşa şehrinde dünyasını değişince Azerbaycan'da ve onun sınırları qıraqlarda iyi tanınıyordu.
Necef Bey Vezirov (1854-1926)
Necef Bey Vezirov-Azerbaycan dramaturgiyasının gelişiminde, onun fikri-estetik içerik sanatsal işçilik niteliklerinin zenginleşdirilmesinde, milli tiyatronun kurulmasında ve gelişmesinde müstesna rolü olan yazar. Tüm sosyal faaliyetleri ve edebi yaratıcılığı ile ulusal özgürlük hareketin yakından yardım gösteren Necef Bey Vezirov Azerbaycan edebiyatında facia tarzının temelini koydu, Azerbaycan'da feudal ataerkil yapıya karşı çevrilmiş aydınlanma hareketinin genişlemesine bilhassa katıldı. Necef Bey Vezirov 1895 yılında Bakü'ye yerleşti. 9 Temmuz 1926 tarihinde orada kalp krizinden öldü.
Samet bey Mehmandarov (1855-1931)
Samet bey Mehmandarov çar Rusya İmparator ordusunun topçu generali, Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin genelkurmay başkanı, Sovyetlerin önemli askeri adam. Samet bey Mehmandarov 16 Ekim 1855 yılında Lenkeran`da doğdu. Dedeleri Şuşa`dan göçetmişlerdi. Bakü'de gimnazyum eğitimi aldı, 16 yaşında Petersburg'da bulunan II Konstantinovka topcu okulunu kazandı. 1875 yılının Aralık ayında gizir görevini aldı, üçüncü dereceli "Kutsal Stanislav" madalyasıyla ödüllendirildi. 1890 yılında kaptan, 1898 yılında yarbay, 1901 yılında albay, 1904 yılında tuğgeneral rütbesini aldı. Rus-Japon savaşında büyük kahramanlıklar sergiledi. Bu yüzden S.Mehmandarov`a 1908 yılında tüm top birlikleri generali payesi verildi.I Dünya savaşı başladığında Varşova çevresinde hizmet eden general S.Mehmandarovun komutan olduğu 21. piyade tümeni bünyesinde dört alay vardı. Tümen Komutanı S.Mehmandarov Lodz yönünde yapılan savaşta Alman generali Makenzo`nun ordusunu alabora etti.1917 yılında gerçekleşen devrim sırasında S.Mehmandarov Kafkasyadaydı. General S.Mehmandarov Azerbaycan Halk Cumhuriyeti hükümetinde Askeri Bakan olarak görev yaptı ve bağımsız Azerbaycan'ın kısa sürede 30 binlik ordusunu yaratmağı başardı. Sovet yönetimi kurulduktan sonra Neriman Nerimanov'un kişisel garantisi üzerine askeri faaliyetini sürdürdü ve Azerbaycan'da kurulan askeri komutanlar okulunda 1921-1928 yıllarında öğretmenlik yaptı.General Samet bey Mehmandarov 12 Şubat 1931 tarihinde Bakü'de vefat etti.
Cabbar Garyağdıoğlu (1861-1944)
Cabbar İsmail oğlu Garyağdıoğlu müzisyen, besteci, türkücü. Azerbaycan`ın halk sanatçısı(1935). Azerbaycan mukam sanatının en seçkin temsilcilerinden birisidir. Cabbar Garyağdıoğlu 1861 yılında Şuşa'da "Seyidli" mahallesinde doğdu. Azerbaycan`da opera sanatının oluşumunda da büyük onun etkisi büyüktür. Opera sanatımızımn ilk aktörüyse Cabbar Garyağdıoğluydu. Bugün Azerbaycan'ın müzik tarihinde Cabbar Garyağdıoğlu`nun adı büyük sevgiyle anılmaktadır. Onun sanatının sırları genç mukam sanatçılarına öğretilmektedir. Onun "Şehnaz"ı, "Katar"ı, "Heyratı"sı müzik hanizemizin en değerli örneklerindendir.
Ahmet Bey Ağaoğlu (1869-1939)
Ahmet Ağaoğlu (Ahmet bey Ağayev) 1869 yılında Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde doğdu. 1888 yılında Paris'e giden Ahmet Bey burada ünlü Fransız doğubilimciler Ernest Renan ve Profesör James Darmesteteyle tanıştı. Ahmet bey bu yıllarda Petersburg ve Paris'in ünlü Sorbonne üniversitelerinde eğitim aldı. Beş dilde mükemmel bir biçimde konuşan Ahmet bey o zaman hem yerli, hem de yabancı basında makaleler yazmağa başladı.1894 yılında Kafkasya'ya, Fransızcayı öğretmek amacıyla dönen edip bir sure sonra Bakü'ye yerleşti. 1901 yılında yayımlanan "İslam dünyasında kadın" adlı kitabında "özgür kadınsız milli gelişme mümkün değildir" görüşünü savundu. Ağaoğlu Transkafkasya meclisine seçimlerde Müslüman fraksiyonundan üye seçildi ve bu süreçteki faaliyetleriyle 1905 yılında etnik Ermeni-Müslüman çatışmalarının önlenmesinde büyük gayret sarfetti. Bir kadar sonra onun milliyetçi fikirlerinden ve sosyal devrimci düşüncelerinden paniğe düşen Ermeni taşnaklarının tehditlerine yanıt olarak "Difahi" isimli savunma örgütü yarattı.Birinci dünya savaşının sonunda İngilizler tarafından Malta'ya sürüldü. Azerbaycan halkının büyük vatansever oğlu Ahmet bey Ağaoğlu 1939 yılında Türkiye'de vefat etti.
Behlül Behçet (1869-1938)
Behlül Behçet 1869 yılında Kubadlı ilinin Dondarlı köyünde doğdu.İbtidai eğitimini babasından ve sonra kayınpederi olan Hacı Kasım Çelebi`den aldı. Sonradan Şeki kentine yollandı ve medresede eğitimini sürdürdü. 1915 yılında Kafkas müftüsü tarafından Zengezur kazasının gazisi olarak atandı, Sovyetlerin gelişinden sonra birkaç kez hapis ve sürgünlere maruz kaldı, daha sonra "Azerneşr" de editör olarak çalıştı, halk edebiyatıyla ilgili araştırmalar yaptı, yaptığı araştırmaları "Behçet" mahlasıyla yazdı. Behlül Behçet sözlü halk edebiyatı örneklerinin toplanmasında ve basılmasında önemli işler gördü. O, "Nizami ve Kafkas sözlü edebiyatı" konusunda bilimsel eser yazdı. Behlül Behçet 15 Mart 1938 yılında hayin bir saldırı sonunda vuruldu.
Abdurrahim bey Hakverdiyev (1870-1933)
1870 yılı 17 Mayıs Azerbaycan'ın Şuşa şehri yakınında bulunan Ağbulak köyünde doğdu. İlköğretimi 1880 yılında Şuşa'da geçici yaz okulunda, sonra Şuşa realnı okulunda aldı (1881-1890). Tiflis realnı okulunu bitirdikten sonra Petersburg Yol Mühendisleri Enstitüsü'nde eğitim gördü (1891-1899). Edebiyata da ilgisi o sırada oluştu. "Yersin gaz etini, görürsün lezzetini" (1892) ve "Dağılan ev" (1896) oyunlarını yazdır. "Dağılan ev” (1899) Petersburg'da yayınlandı. Yüksek eğitimini tamamladıktan sonra Şuşa`ya döndü. Burada çeşitli etkinlikler düzenledi. 1905 devriminden sonra Rusya Devlet Duması`na Gence bölgesinden temsilci seçildi, Petersburg'a gitti (Azerbaycan'ın Birinci büyükelçilerinden olarak kabul edilmektedir). “Leyla ve Mecnun" operası 1908 yılında sahneye konduğunda ilk Azerbaycan orkestra şefi olarak koro ve orkestrayı yönetti. Tiflis'te "Kentler Birliği'nin Kafkasya şubesi haberleri" aylık dergisinin müdürü görevinde bulundu (1916-1917), Şubat devriminden sonra Tiflis İcra Komitesine ve onun merkezi şurasına üye seçildi (1917). Aynı yılın Martında Borçalı kazasında avukat olarak çalıştı (1918) Azerbaycan'da Sovyet yönetimi kurulduktan sonda Devlet Tiyatroları'nda müfettiş olarak görev yaptı. Sanatsal tercümeyle uğraştı. Rus, Ermeni ve Batı Avrupa edebiyatından bazı çeviriler yaptı. Onun eserleri SSCB ve yabancı ülke halklarının dillerine çevrildi. 11 Aralık 1933 tarihinde Bakü'de vefat etti.
Sultan Bey Sultanov (1871-1955)
Sultan Bey 1871'de Laçın bölgesinin Hacısamlı ilinin Kasımuşağı köyünde doğdu.Sultan bey ilk olarak kaza okulunda, daha sonraysa Gence şehrinde Gimnaziyumda eğitim gördü. Orta eğitimini tamamlayıp, Petersburg kentine gitti. O dönemin en ünlü askeri okulunu, Petersburg Askeri Akademisi'ni kazandı. O, bu eğitimini tamamlayamadı. Babası Ali paşa bey Han Murat bey oğlunun isteği üzerine Akademi'yi yarıda bırakıp geri, kendi vatana döndü. 1918 yılından başlayarak Ermeni-Müslüman savaşında Sultan Bey'in başkanlığındaki silahlı milis birliklerinin bölgedeki Müslüman köylerinin savunmasında müstesna hizmetleri oldu, Zabuk geçitinde abluka altında bulunan Andranik'in birliklerinin büyük bir bölümü imha edildi, Karagöl çevresinde toplanan çok sayıda Ermeni orduları geri püskürtüldü ve onlardan 600 kişi esir alındı. İran'a geçmek isteyen yüzlerce Ermeni silahlısı Aras nehri yakınlarında Sahil boyu yokedildi, Zengezur'da onlarca köy Ermeni militanlarından temizlendi.1920 yılından sonra Azerbaycan'da Sovyet imparatorluğu kendi hakimiyetini kurdu. Yaranmış durumun karmaşıklığını farkeden Sultan bey Azerbaycan Devrim Komitesi'ne başvuruda bulundu. Buradan doğru düzgün yanıt alamadığından Sultan bey İran şahına çağrıda bulundu. İran Şah`ı güvenli yaşam koşullarını sağlayamadığı için Sultan bey`e Türkiye devletine başvurmayı öngördü. Sultan bey Türkiye devletine müracaat ettiğinde Türkiye devleti 1923 yılında her iki kardeşi - Sultan beyle Hüsrev Bey'i resmi geçitle karşılayıp Kars ilinin Köçköy köyünde kendisine ev tahsis ederek güvenli yaşam ortamı temin etdi. Sultan bey 1955 yılında Kars ilinde, Koçköy köyünde vefat etti ve orada gömüldü.
Hamide hanım Cavanşir (1873-1955)
Hamide hanım Cavanşir-Memmedguluzade 1873 yılında Şuşa kazası`nın Kehrizli köyünde zamanının görkemli eğitimci aydını, tarihçi Ahmet Bey'in evinde doğdu. Aile okulunda eğitim alan Hamide hanım henüz gençlik yıllarında Rusçayı mükemmel bir biçimde öğrenerek, o dönemin köy kızları için tipik olmayan yüksek zekaya, geniş dünya görüşüne sahip oldu. İlk eşi asil soyundan yarbay İbrahim bey Davatdarov cephede hayatını kaybetmesinin ve babasını kaybetttikten sonra Hamide hanım Cavanşir Kehrizlide baba evini yönetti. 1905 yılında Tiflis'te tanıştığı Mirza Celil Memmedguluzadeyle iki sene sonra evlenirken bu izdivaç birçoklarının hoşuna gitmedi, bu evliliği onun asil soyuna yakıştırmadılar. Tüm servetini eşinin yaratıcılığına büyük kalple sarfeden Hamide hanım Cavanşir-Memmedguluzade Mirza Celille 25 sene asıl muhabbet ve karşılıklı saygıyla yaşam sürdü. Hamide hanım 1912 yılında Kehrizli`de kendi sermayesi hesabına okul açtı ve burada öğretmenlik yapıyor. Mirza Celil`in vefatından sonra da ülkenin sosyal-edebi hayatında aktif ortalı Hamide hanım Yazarlar Birliği'ne üye seçildi, ömür-gün eşinin eserlerini çevirmekle beraber, bu büyük sanatcıyla alakalı anılarını büyük ustalıkla kaleme aldı.1955 yılında vefat eden Hamide hanım Cavanşir-Memmedguluzade Mirza Celil`in mezarı yanında gömüldü.
Cevat bey Melikyeganov (1878-1942)
Cevat Bey Rıza Bey oğlu 1878 yılında Şuşa kazası`nın Tuğ köyünde doğdu. İlköğretim eğitimini ünlü eğitimci ve tarihçi Mir Mehdi Hazani`nin evinde açtığı okulunda aldı, sonra teknik okulu bitirdi. Rusça, Farsça, Almanca, Gürcüce, Ermenice biliyordu.1909 yılında çar eğemenliğine karşı mücadele ettiği için tutuklanarak Bakü'den sürüldü. 1917 yılında "Müsavat" partisinin üyesi oldu ve partinin birinci kurultayında aktif yer aldı. Melik-Yeganov Kafkasya meclisinin Müslüman hizip üyesi odu, 28 Mayıs 1918 tarihinde Azerbaycan Milli Konseyi üyesi olarak Azerbaycan'ın Bağımsızlığı hakkında İstiklal Beyannamesi'ni imza attı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kurucularından birisiydi. Cevat Bey Melik-Yeganov 1919 yılında Lenkeran bölgesine general olarak atandı, denikincilere karşı mücadele etti. Sovyetlerin ilk döneminde tutuklandı, fakat 11 Mayıs 1920`de itham eylemi kanıtlanmadığından 19 Temmuz`da tahliye edildi, sonra yeniden tutuklanarak, 21 Ocak 1921 tarihinde serbest bırakıldı. Nisan işgalinden sonra toplam 6 kez tutuklandı. Gizli "Müsavat" partisinin üyesi olmak suçunda 1931 yılında tutuklanarak, 10 yıl hapis cezasına çarptırılarak Sibirya`ya sürüldü.
Hüsrev Bey Sultanov (1879-1947)
Hüsrev Bey Sultanov 10 Mayıs 1879 tarihinde Laçin bölgesi Hacısamlı ilinin Kurtkajı köyünde doğdu. Gence gimnaziyumundan mezun olduktan sonra Odessa'da yüksek tıp öğrenimi gördü. 28 Mayıs 1918 yılında Tiflis'te Azerbaycan Milli Konseyi adına Azerbaycan Halk Cumhuriyeti`nin ilan edilmesi Bildirisi'ne imza atan 26 kişiden biri de Hüsrev Bey Sultanovdur. Halk Cumhuriyetinin aynı gün düzenlenmiş birinci hükümeti kabinesinde Hüsrev Bey Savunma Bakanı görevinde bulundu. O, Kafkasya Meclisi`nin ve Azerbaycan Parlamentosu`nun üyesiydi. Hüsrev Bey Sultanov 15 Ocak 1919 yılında Karabağ'ın general-valisi görevine atandı.1923 yılından general Husrev Bey Sultanov'un hayatında göç dönemi başladı. O, Türkiye'de, İran'da (1926), daha sonra Fransa ve Almanya'da yaşadı, Almanya'da Tıp Üniversitesi'nde profesör olarak görev yaptı. Daha sonraysa, 1936 yılında Türkiye'ye dönen Hüsrev Bey Sultanov Trabzon'da yerleşti. Hüsrev Bey 1947 yılında vefat etti.
Üzeyir Hacıbeyli (1885-1948)
Üzeyir Bey Abdülhüseyin oğlu Hacıbуyli - dünyaca ünlü besteci, müzisyen, ilimadamı, yazar, oyun yazarı, eğitimci ve sosyolog, modern Azerbaycan profesyonel müziğinin ve milli operasının kurucusu, Azerbaycan'ın emektar sanat adamı (1935), SSCB Halk Sanatçısı (1938), Stalin Ödülü kazanan (1941), "Lenin ordeni" ve "Kırmızı Emek Bayrağı" nişanı sahibi, Azerbaycan Bilimler Akademisi akademiki (1945), profesör (1940), Azerbaycan Besteciler Birliği Başkanı (1938-1948), Azerbaycan Devlet Konservatuarı`nın Rektörü (1928-1929, 1939-1948), Azerbaycan İlimler Akademisi Sanat Enstitüsü Müdürü (1945-1948). Üzeyir Hacıbeyli köy muhtarının ailesinde doğdu, ailede iki erkek kardeşi, iki kız kardeşi vardı. Ü. Hacıbeyli Rusya'da 1905-1907 yılları devrimi öncesinde Bakü'ye geldi, Bibiheybet'te, daha sonraysa "Saadet" okulunda öğretmen olarak çalıştı, 1907 yılında Bakü'de Azerbaycan Türkçesinde "Hesap Sorunları" ve "Basında Kullanılan Siyasi, Hukuki, Ekonomik ve Askeri Kelimelerin Türki-Rusça ve Rusça-Türkçe sözlüğü"nü yayınladı.Üzeyir bey sanatsal yaratıcılığa yazarlıkla başladı. Dönemin önemli sosyo-politik, aydınlanma meselelerine dair birçok makale, fıkra ve güldürü minyatürler yayınladı. Üzeyir bey Azerbaycan müziğinde esaslı devrim yaratmış ünlü bestecidir. O, 19. yüzyılın başlarına kadar sözlü halk müzik sanatı tarzında mevcut olan Azerbaycan milli müziğini Batı Avrupa bestecilik okullarının başarıları, biçimleri ve türleriyle zenginleştirdi, Azerbaycan ve genel olarak Doğu müziğinin gelecek gelişme perspektiflerini, estetik ilkelerini belirledi. Ü. Hacıbeyli`nin 12 Ocak 1908 tarihinde Bakü'de Hacı Zeynelabidin Tağıyev'in tiyatrosunda gösterime giren "Leyla ve Mecnun" operası sadece Azerbaycan'da değil, tüm Müslüman Doğu'da opera sanatının temelini oluşturdu. Hacıbeyov'un "Arşın Mal Alan" müzikal komedisi İngiliz, Alman, Çin, Arap, Fars, Polonya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Gürcü ve diğer dillere çevrildi. Üzeyir Bey`in doğumunun 100. yıldönümü döneminde büyük törenle kutlandı. UNESCO`nun seçkin şahsiyetlerin yıldönümü ve 1985 yılının önemli olayları takvimine göre Hacıbeyov'un yıldönümü uluslararası alanda kayıtlara geçti.
Bülbül (1897-1961)
Murtuza Meşedi Rıza oğlu Memmedov (Bülbül) Azerbaycan opera şarkıcısı, mahir tasnif şarkıcısı, müzik folkloru araştırmacısı, Azerbaycan profesyonel vokal sanatının kurucusu, SSCB Halk Sanatçısı, Stalin ödüllü türkücü. Bülbül adı ona halk tarafından fevkalade büyüleyici sesine göre verildui. Bülbül 22 Haziran 1897 yılında Şuşa yakınlarında, şu anda Xankendinin güneyinde bulunan Hanbağı denilen yerde doğdu. Sahne faaliyetine 1916 yılından başladı.1920 yılından Azerbaycan Devlet Akademik Opera ve Balesi solisti olarak çalıştı.1931 yılında Milan Konservatuarı'ndan mezun oldu. Azerbaycana geri döndü ve Azerbaycan Devlet Konservatuvarı'nda ders vermeye başladı. 1938 yılında SSCB halk sanatçısı ödülünü aldı.1940 yılında profesör seçildi. 1950 yılında SSCB Devlet Ödülü kazanan kişilerden oldu. Azerbaycan SSC – nin milletvekili seçilmişdir. İki kez Lenin madalyasını, iki kez Kırmızı Emek Bayrağı madalyasını, "Şeref Nişanı" madalyasını, İtalya'nın Garibaldi madalyasını kazandı. 26 Eylül 1961 yılında Bakü kentinde öldü.
Yakup Guliyev (1900-1942)
Yakup Allahkulu oğlu Guliyev 25 Ocak 1900 tarihinde Şuşa kentinde doğdu. 1942 yılının Aralık ayında altmış birinci süvari tümeninin saflarında ön savaş hattında kahramanca çarpışan tuğgeneral Yakup Guliyev Stalingrad savaşlarının birinde ölümcül yaralandı. Helak olduktan sonra Lenin madalyesi verilmesi emir verildi. Süvari birliği komutanının Yardımcısı Yakup Allahkulu oğlu Guliyev 222. Süvari alayı faşist tümgenerali Manşteyn`in tank ordusunun yerlebir edilmesinde olağanüstü savaş mahareti gösterdi.
Süleyman Rahimov (1900-1983)
Süleyman Rahimov 1900 yılının Ekim ayında Kubadlı ilinin Eğin köyünde doğdu. 1921 yılında Hanlık köyünde yeni açılmış okulda öğretmen olarak çalışmaya başladı. 1928 yılının sonbaharında S. Rahimov Bakü'ye gelerek Azerbaycan Devlet Üniversitesinin tarih fakültesinde eğitim aldı. Yazarlığa 1930 yılından başlayan Süleyman Rahimov`un ilk romanı "Şamo"dur. Ancak o, yaklaşık 50 yıl bu eserinin üzerinde çalıştı ve ona eklemeler yaptı. Süleyman Rahimov 1939-1940, 1944-1946 ve 1954-1958 yıllarında Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı olarak göprev yaptı. Azerbaycan K (b) P MK`da propaganda ve ajitasyon şubesinin müdür yardımcısı (1941-1944), Azerbaycan Bakanlar Kurulu yanında Kültürel-Maarif İşleri Komitesi Başkanı (1945-1958) görevlerinde bulundu. Azerbaycan Gazeteciler Birliği'nin "Altın Kalem" ödülünü aldı(1972). Üç kez Lenin madalyası (1946, 1970, 1975), "Kızıl Emek Bayrağı" (1959), "Şeref Nişanı" (1942) madalyalarına layık görüldü. 1960 yılında halk yazarı, 1975 yılında Sosyalist Emeği Kahraman isimlerini aldı. 11 Ekim 1983`te öldü.
Han Şuşinski (1901-1979)
Han Şuşinski 20 Ağustos 1901 yılında Şuşa şehrinde doğdu. 1920'lerde Han Şuşinski Bakü'ye gelerek kendi yorumculuk faaliyetini genişlendirdi. Han Şuşinski halk şarkılarını özel bir şevkle söylüyor, onlara yeni, değişik bir biçimde yorumluyordu. 1934 yılında Han Şuşinski Tiflis kentinde yapılan Kafkasya halklarının birinci sanat Olimpiyatlarında büyük başarı kazanarak, birincilik ödülüne layık görüldü. 1960 yılında Azerbaycan Devlet Filarmonisinin bünyesinde "Mugam stüdyosu" oluşturdu ve burada genç müzisyenlere makamın sırlarını öğretti. O, ayrıca Azerbaycan Devlet Müzik Okulu'nda yıllarca ders verdi. Onun "Kamerim", "Şuşanın dağları" şarkıları hayli ünlüdür. Han Şuşinski 18 Mart 1979 yılında vefat etti.
Latif Kerimov (1906-1991)
Latif Kerimov 1906 yılında Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde doğdu. 1912 yılında onların ailesi İran'ın Meşhed kentine göçetti. Halıcılığa sevgisi Latif`in burada Mirza Alekber Hüseynzade'nin halıcılık okuluna gelmesine neden oldu. Genç Latif Tebriz, Erdebil gibi ünlü halı merkezlerini dolaşıp, her sanatçı, her dokumacıdan tekrarsız limeler, eşi benzeri bulunmayan desenler, tasarımlar öğrendi. Şuşa kentinde "Karabağ halıcılık" merkezinde 1928 yılında eğitici olarak görev yapan Latif Kerimov başka bölgelerde de yerel halıcılığın sırlarını öğreniyordu. O, 1930 yılından halı sanatı uzmanı olarak "Azerbaycan Halı" cemiyetinde ressam-eğitmen görevinde bulundu. İlk kez Bakü'de ve Kuba'da (1932-1936) halı okullarının açılmasında Latif Kerimov'un büyük emeği geçti. O, bu yıllardan başlayarak Azerbaycan halıcılarının çeşitli türlerine ait kompozisyon ve desenlerini topladı ve böylece Kuba, Şirvan, Bakü, Kazak, Gence, Karabağ, Tebriz ve Borçalı halı gruplarına dahil olan 150'den fazla kazıklı ve sert tüylü halı mamülü çeşitlerini toplayıp, onların renkli reproduksiyonlarını hazırladı. Latif Kerimov 1991 yılında Bakü'de vefat etti.
Niyazi (1912-1984)
Niyazi Zülfikar oğlu Tağızade-Hacıbeyov 1912 yılında Ağustos 20 Tiflis'te döneminin ünlü bestecisi Zülfikar Hacıbeyov'un ailesinde doğdu. Şuşa asıllıdır. O, ilk eğitimini Bakü Müzik Yüksekokulu`nda aldı, ama sonra eğitimini sürdürmek için Moskova ve Leningrad (şimdiki St Petersburg) şehirlerine gitti.
"Hüsrev ve Şirin" operasının (1942), "Citra" balesinin (1961), "Qaytağı" (1939), "Konser valsı" senfonik yapıtlarının, "Rast" senfonik makamının (1949) "1920 yılında" opera-kantatasının, senfonik orkestra için "Dans süiti"nın ve diğer müzik eserlerinin yazarıdır. Niyazi 1934 yılında "Zakatala süiti"ni yazdı, 1944 yılında iki parçalı "Kahramanlık" senfonisi üzerinde çalışmasını bitirdi. Azerbaycan müziğinde ilk senfonik eserlerin yazarlarından olan Niyazi milli simfonizmin oluşumu ve gelişiminde önemli rol üstlendi. 1951 - 1952 yıllarında Azerbaycan Devlet Akademik Opera ve Balesi orkestra şefi olarak görev yapan Niyazi SSCB Devlet Ödülü`nü kazandı. Azerbaycan milli orkestra şefliği ekölünün oluşumu Niyazi'nin adıyla alakalıdır. 1959 yılında SSCB halk sanatçısı adına layık görülen Niyazi 1961 yılında S.M.Kirov Leningrad Opera ve Balesi baş orkestra şefi belirlendi. SSCB'nin en ünlü Tiyatroları'nda birine yönetmek o dönemde onun bir müzisyeni olarak büyük değerinden haber vermekteydi. Niyazi Azerbaycan'a dönerek Devlet Akademik Opera ve Balesi sanat yönetmeni ve baş orkestra şefi olarak çalıştı. Niyazi 2 Ağustos 1984 yılında Bakü'de öldü .
Reşit Behbudov (1915-1989)
Reşit Behbudov 14 Aralık 1915 yılında Tiflis'te hanende Mecid Behbudalı oğlunun ailesinde doğdu. Aslen Şuşa kentindendir. Askeri görevi sırasında ordu orkestrasında solist olarak çalışan R. Behbudov askerliğini yaptıktan sonra Tiflis pop gruplarından birinde solistlik yapmağa başladı. 1943 yılının sonunda Bakü film stüdyosunda Üzeyir Hacıbeyov'un operasından uyarlanan "Arşın Mal Alan" filminde baş role davet aldı. 1945 yılında film yayına çıkıyor ve çok çabuk bir zamanda sadece Azerbaycan'da değil, tüm Sovyetler Birliği'nde büyük popülerlik kazandı.1946 yılında bu filmdeki Asker rolüne göre Reşid Behbudov "Stalin Ödülü"yle ödüllendirildi.1959 yılında ona SSCB Halk sanatçısı, 1980 yılında Sosyalist Emeği Kahramanı payesi takdim edildi. SSCB Lenin,Kırmızı Emek Bayrağı, Ulusların Dostluğu madalyalarıyla onurlandırıldı, bazı yabancı ülkelerin devlet ödüllerini kazanmıştı. Büyük sanatçı 9 Haziran 1989 tarihinde Moskova'da öldü.
Evez Verdiyev (1916-1945)
Evez Verdiyev 1916 yılında Laçin`in Kuşçu köyünde doğdu.1938 yılında Sovyet Ordusunda askeri görevini yaptı, SSCB-Finlandiya savaşında (1939-1940) yer aldı.1940 yılında askerliğini bitirdi ve tekrar Bakü'ye döndü. Eskiden çalıştığı fabrikada çalıştı. İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasından 1941 yılının Haziranında yeniden orduya çağrıldı, savaşlarda yaralandı, az sonra sağlığına kavuşarak tekrar savaşa katıldı. Ukrayna ve Polonya'nın kurtarılması uğrunda savaştı. 2 Ağustos 1944 yılında Polonya'nın Staşuv şehri uğruna giden savaşta gösterdiği kahramanlık onun Sovet Birliği Kahramanı payesini almasına neden oldu. Aynı zamanda ona "Altın yıldız" ve Lenin madalyaları sunuldu. Sonrakı dövüşlerden birinde ağır yaralandı ve 1 Mayıs 1945 yılında vefat etti. Polonya'nın Boleslaves şehrinde gömüldü.
Cemil Ahmedov
Cebrail ilinin merkezinde doğdu ve 1942 yılında askere gitti. Askeri okulu bitrdi ve teğmen olarak Beyaz Rusya`nın kurtaılmasında aktif rol üstlendi. Teğmen Cemil Ahmedov'un komutan olduğu bölüm 25 Temmuz 1944 yılında Tremlya nehrini herkesten önce geçerek, suyun içinde savaş konumunu diğer bölümlerin gelmesine kadar elde tuttu ve operasyonun başarıyla sonuçlandı. Bu zaferi sağladığı için Sovyetler Birliği Kahramanı adını aldı. Bundan iki ay sonra 1944 yılının 2 Eylülünde Polonya topraklarında öldü ve Varşova'da Sovyet savaşçılarına ait mezarlıkta gömüldü.
Celal Bergüşad (1924-1996)
Celal Bergüşad 22 Haziran 1924 yılında Azerbaycan'ın Kubadlı ilinin Gazyan köyünde doğdu. Orta öğrenimini Kubadlı il işçi-gençler okulunda aldı, II dünya savaşına katıldı, ağır savaşların birinde yaralandı ve ordudan geri gönderildi(1943). Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi gazetecilik bölümünü bitirdi. 1958 yılından Azerbaycan Devlet Televizyon ve Radyo Programları Şirketi'nde büyük editör görevinde çalıştı. Onun senaryosuna uyarlanan "Çoban Boran", "Mavi göl", "Suren Adamyan", "Toprağın kokusu", "Çınar yaprağı" televizyon filmlerinin çekimleri yapıldı. Yazdığı "Babek" eseri Tahran'da (1984) Farsça, "Kaçak Nebi" İstanbul'da (1979) Türkçe yayınlandı. Kahramanlıklarından dolayı birinci dereceli "İkinci Dünya Savaşı" (1986) ve diğer madalyalarla ödüllendirildi. 9 Temmuz 1996 yılında öldü.
Hudu Memmedov (1927-1988)
Hudu Surxay oğlu Memmedov 14 Aralık 1927 tarihinde Ağdam ilinin Merzili köyünde doğdu. Azerbaycanlı kristallograf bilimadamı, 1970 yılında jeoloji-mineraloji bilimleri doktoru, 1973 yılında profesör bilimsel payelerini aldı. Hudu Memmedov 1976 yılında Azerbaycan Bilimler Akademisi muhabir üyesi seçildi. En önemli bilimsel çalışmaları kristallokimya alanındadır. Yüksek nitelikli bilimsel kadrolar hazırlanmasında özel bir yere sahiptir. "Şeref Nişanı" ve diğer madalyalarla ödüllendirildi. Hudu Memmedov 15 Ekim 1988 yılında Bakü'de vefat etti.
Valeh Berşadlı (1927-1999)
Valeh Berşadlı 6 Temmuz 1927 yılında Kubadlı ilinin Eyvazlı köyünde doğdu. 14 yaşındayken gönüllü askere gitti, 18 yaşında iki askeri eğitim ocağını Bakü Topculuk Okulu'nu ve Kırmızı Bayraklı Kiev Top Kumandanları Okulu'nu bitirdi. 50 yaşında Sovyet ordusunda Korgeneral rütbesi almış ilk azerbaycanlıdır. Bağımslz Azerbaycan'ın 1992 yılında ilk savunma Bakanı ve Azerbaycan tarihinde ilk başarılı Goranboy ve Akdere operasyonlarını yürütmüş genelkurmay başkanı olarak tarihe geçti. 15 Mayıs 1999 yılında vefat etti ve mezarı Fahri Mezarlıktadır.
Arif (1938)
Arif İmran oğlu Babayev 20 Mart 1938 yılında Ağdam`ın Sarıhacılı köyünde doğdu. Mukam sanatçısı, Halk Sanatçısı (1988), profesör (1996), "Şöhret" (1998) ve "İstiklal" (2008) madalyalarının sahibidir. Arif yirminci yüzyılın ikinci yarısında Karabağ mukam sanatcılarının en seçkin isimlerinden bir tanesi.1990 yılında tarihte ilk defa muğam profesörü adını aldı. Halk sanatçısı Arif anda Milli Konservatuarı`nın muğam kürsüsünün başkanıdır
Muhammed Esadov (1941-1991)
Muhammed Nebi oğlu Esadov 5 Aralık 1941 yılında Zengilan ilinin Baharlı köyünde doğdu. 1958 yılında orta okulu Zengilan ilinin Mincivan kasabasında bitirdi.1978 yılında Muhammed Esadov Ağsu İlçe Yürütme Komitesi Başkanı görevine gönderilib. 1980 yılında Muhammed Esadov Moskova Güvenlik Akademisi'ne gönderildi.1982 yılında Akademi'yi kırmızı sertifikayla bitirdikten sonra Azerbaycan Güvenlik Bakanlığında değişik görevlerde çalıştı. Muhammed Esadov 1990 yılının Mayısında Azerbaycan Cumhuriyeti İçişleri Bakanı görevine atandı. 5 Kasım 1990 tarihinde Muhammed Nebi oğlu Esedov`a tuğgeneral rütbesi verildi. 1991 yılının Kasım ayına kadar İçişleri Bakanı olarak görev yaptı. Muhammed Esadov 20 Kasım 1991 tarihinde diğer devlet erkanıyla beraber helikopterle Ağdam şehrine uçtu. Karakend üzerinde helikopter Ermeniler birliklerince vuruldu ve halkımızın özgürlüğü, topraklarımızın bütünlüğü uğruna giden mücadelede Muhammed Nebi oğlu Esadov da kahramanlıkla, trajik bir biçimde şehit oldu.
Oktay Gülaliyev(1962-1992)
10 Kasım 1962 yılında Laçin ilinin Haçınyalı köyünde doğdu. Laçin polisinde çalıştığı dönem Ermenistan Azerbaycan sorununun daha da keskinleşdiyi bir döneme denk geldiğinden Oktay Gülaliyev de polis görevlisi olarak Ermenilere karşı operasyonlarda yer aldı. Oktay Gülaliyev`in Laçin koridorunun geri almak için hazırladığı operasyon planı 19 Eylül 1992 tarihinde başarıyla tamamlandı ve böylece Gorus-Şuşa yolu kontrolümüz altına aldık. Fakat düşman araziyi yeniden işgal etmeği başardı ve Oktay Güleliyev`in kuvvetleri bir sure abluka altında bulundu. Savaşçılarını güvenli yere taşısa da, kendisi bu savaşta şehit oldu. Şehit olduktan sonra kendisine Azerbaycan'ın Milli Kahramanı payesi verildi.
Şikar Aslanov (1970-1992)
Şikar Aslanov 10 Haziran 1970 tarihinde Cebrail ilinin Süleymanlı köyünde doğdu. 1990 yılında Karabağ`a dönerek İç İşleri Bakanlığının polis devriye hizmetinde çalıştı. Ermeni işgalcilerinin vatana saldırısı sırasında Şikar vatanı korumak için savaşa katıldı. 2 Temmuz 1992 yılında savaş sırasında Şikar keskin nişancı kurşunuyla vuruldu, cesur asker hastaneye kaldırılsa da, onun hayatını kurtarmak mümkün olmadı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın 8 Ekim 1992 tarihli 264 sayılı kararıyla Aslanov Şikar Davud oğluna ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Milli Kahramanı" payesi verildi.
Şirin Mirzayev (1947-1992)
Aslen Şuşa'nın Mirzeler köyünden olan Şirin Mirzeyev 1947 yılı Ocak ayının 5 de Hankendi'nde dünyaya göz açmıştır. Nizami adına beynelmilel orta okulu bitirdikten sonra askeri hizmete yola düşmüştür. Bir süre Bakü'de bulunan İç Qoşunlar alayında hizmet ettikten sonra 1967 yılında Leningrad (şimdiki St Petersburg) şehrindeki Ali Siyasi Askeri okula kabul olmuş ve 1971 yılında askeri eğitimini başarıyla tamamlayıp teyinatla Erivan'a gönderilib.1991 yılının Ekim ayında tüm engellemelere ve takiplere rağmen, Yarbay Tatlı Mirzeyev ülkemizde ilk nizami kendini savunma batalyonunu bin bir zahmetle yaratdı.O 18 Haziran 1992'de Sırhavend yönünde yapılan savaş operasyonu sırasında mayına düşerek hayatını olub.Ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Milli Kahramanı" adı ile verilmiştir.
Şahlar Şükürov (1952-1990)
17 Mayıs 1952 yılında Kelbecer ilinin Zülfüqarlı köyünde doğdu. 1986 yılında Rostov Ali Polis Akademisi'ni bitirmişdir.Zerdab ilçesinde başkan yardımcısı görevinde çalışan Şahlar rütbesi almıştı. 1990 11 Temmuz Terter-Kelbecer yoluyla hareket eden makine kafilesi Ermeni işgalcilerinin saldırısına maruz kaldı burada son nefesinecen çarpışan Şahlar kahramanca öldü oldu.Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın 8 Ekim 1992 tarihli 264 sayılı kararı ile Şükürov Şahlar Yerine oğlu ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Milli Kahramanı "adına layık görülmüştür.
Elif Hacıyev (1953-1992)
24 Haziran 1953 yılında Hocalı kentinde doğdu. 1976 yılında SSCB DİN-nin Frunze Özel Orta Milis(Polis) Okulu'nu kazandı. O, 1979 yılında bu okulu bitirdi, 1981 yılından eğitimini SSCB DİN-nin Akademisi'nde sürdürdü. Elif Hacıyev 1990 yılının Aralık ayında Hocalı havaalanı iç hatlar bölümünde komiser görevine başladı. Aynı zamanda Hocalı havaalanının komutanı görevini de üstlendi. 25 Şubat 1992 tarihinde Hocalı halkı şehri terketmek hakkında Ermeniler tarafından yapılan uyarıyı kabul etmeyip, başkentten yardım bekledi. Elif ve onun komutasında olan bir gurub sabah saat beş sularına kadar azgınlaşmış Rus askerleri ve Ermeni barbarılarıyla savaştılar. Savaş sırasında Vatanını, toprağını canından aziz bilen Elif, Karabağ toprağında-Hocalı`da şehit oldu. Ölümünden sonra kendisine Azerbaycan'ın Milli Kahramanı payesi verildi.
Aliyar Aliyev (1957-1992)
Aliyar Aliyev 1957 yılı Aralık 14 Kayseri ilinin Qazyan köyünde doğdu. Azerbaycan Devlet Beden Eğitimi Enstitüsünü bitirib.Herbi hizmeti tamamladıktan sonra Saransk Devlet Üniversitesi onu spor tanınmış uzman gibi öğretmen çalışmaya davet ediyor. 2 yıl Aliyar Aliyev aynı üniversitede öğretmen çalışıyor. Klasik güreş üzere defalarca cumhuriyet, Birlik ve uluslararası yarışmaların galibi olub.Eliyarın Aliyev yönetimi ile yetişmiş 8 kişi cumhuriyet ve SSCB şampiyonu olmuş, 1 kişi ise olimpiyat depolama takımına üye seçilmişdir.Qarabağ Savaşı başladığında Aliyar Aliyev gönüllü olarak savaş meydanına atılır. 1992 yılından ise tabor komutanı görevini taşıyor. Eliyarın son savaşı 1992 3 Ekim Laçının iki kilometre olup. Bu savaşta tabor komutanı Aliyar Aliyev ve onun sürücüsü Elisadet Ağayev kahramanca şehit olmuşlardır. Ölümünden sonra Azerbaycan'ın Milli Kahramanı ödülünü görülüyor.
Pehlivan Ferzeliyev (1958-1992)
7 Eylül 1958 yılında Fuzuli ilinin Qobu Dilağarda köyünde doğulmuşdur.BTR-n mürettebat komutanı olan Pehlivanın taqımı Fuzuli ilçesindeki sınır köylerinin korunmasında çalımla çarpışıyordu. 1992 11 Nisan'da taqım komutanının son savaşı olur.Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın 8 Ekim 1992 tarihli 264 sayılı kararı ile Üsteğmen Ferzeliyev Pehlivan ehliman oğluna ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Milli Kahramanı" adına layık görülmüştür.
Ramiz Gamberov (1962-1992)
Ramiz Gamberov 2 Temmuz 1962 yılında Şuşa şehrinde doğdu. 1979 yılında H.Hacıyev adına Şuşa şehir ortaokulunu bitirdi. 1980 yılında Vatani görevini yapmağa çağrılan Ramiz 1988 yılında özgürlük hareketine katıldı. O, 1992 yılında gönüllü kendi savunma taburu yarattı ve bu taburun komutanlığını üstlendi. 29 Nisan 1992'de Ermeni işgalcilerinin Kosalar ve Kerkicahan köyleri yakınlarındaki saldırısı sırasında Ramiz Gamberov`un taburu da cesurca savaştı ve bu savaşta cesur komutan ağır yaralandı. Bir gün sonra, 30 Nisan 1992 tarihinde o, aldığı kurşun yaralarından hastanede ebedi aleme göçetti. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın 7 Haziran 1992 tarihli 833 sayılı kararıyla Gamberov Ramiz Bulut oğluna ölümünden sonra Azerbaycan'ın Milli Kahramanı payesi verildi.
Baxış sayı: 2 198